FİZİKSEL VERİLER

Jeomorfolojik Yapı ve Topografik Veriler

Zile ilçesi Türkiye Deprem Bölgeleri haritasında birinci derecede deprem riski taşıyan alanların çok yakınındadır. Tarihsel süreç içerisinde de yakın çevresinde yaşanan depremlerden etkilenmiştir. Kuzey Anadolu Fayı ilçenin depremselliğinde önemli bir faktör olmuştur.

Zile ilçesinin yeryüzü şekillerini belirleyen faktörlerin başında, kuşkusuz sahanın litolojik yapısı ve tektonik özellikleri büyük rol oynamıştır. İlçenin jeomorfolojik ünitelerini açıklamaya geçmeden önce sahanın jeolojik yapısının incelenmesi yararlı olacaktır.

Zile ilçe sınırları içinde jeolojik zaman sıralamasına göre en eski formasyonu Paleozoik (I. Jeolojik Zaman) yaşlı metamorfikler oluşturmaktadır. Söz konusu litolojik yapıya araştırmacılar tarafından bazı isimler verilmiştir. Bu yaşlı birim Baykal tarafından Paleozoik Yaşlı Metamorfitler 21, Blumenthal tarafından Tokat Kristalin Masifi 22, Ketin tarafından Tokat Masifi 23, Üstüntaş tarafından ise Tokat Metamorfitleri 24 olarak adlandırılmıştır. Çalışmada bu formasyon adını Tokat Metamorfitleri şeklinde kullanılması uygun görülmüştür.

Tokat Metamorfitleri araştırma sahasının kuzey ve kuzeydoğusunda geniş yayılımlar oluşturmaktadır. Özellikle Kervansaray, Çayır, Kepez köyleri çevresi ile Karakaya ve Sofular köylerinin doğusunda geniş alanlarda yüzeylenirken, Yalnızköy’ün batısında Uzunköy’ün güneydoğusunda, Küçükbultu köyünün kuzeybatısında ise dar alanlı olarak mostralar vermektedir. Bu birim üzerine uyumsuz (diskordans) şekilde Üst Jura-Alt Kretase yaşlı formasyonlar gelmektedir. Kervansaray ve Çayır köyleri çevresinde bu uyumsuz dokunak en iyi izlendiği yerdir. Tokat Metamorfitlerini oluşturan kayaç türleri genel olarak fillit, mermer, mekavolkanitler, metatortullar ve mikaşistlerden oluşmaktadır.

Paleozoik formasyonlar Zile Ovası’nın kuzey ve batısında yeşil şistler ile koyu renkli mermerlerden oluşmuştur. Tokat metamorfitlerinin batı ucunu oluşturan Amasya-Zile arasındaki kesimde fillat yapısında epizon taşları ile yeşil şistler hafif metamorfize ofiolitik kitleler ve yarı kristalin kalkerler hakim durumdadır. Bunların arasında da grafitli, kuvarslı fillatlar, kloritli ve serizitli şistler, boz renkli normal renkli şistler, yeşil şist grubundan epidotlu-serizitli-kloritli şistler, aktinolit şistler, epidot fillat, aktinolit-kuvars-epidot şistler yer yer kitleler halinde metamorfize olmuş gabro-diorit, ojit diorit, uralit-gabro-diorit, saussürit- gabro gibi ofiolitik taşlar bulunmaktadır.

İlçede II. Jeolojik Zamana (Mesozoik) birimlerin en eskisine sahanın güneyinde rastlanır. (Harita 1.1). Permo-Trias kabul edilen bu birimler en iyi Deveci Dağı çevresinde izlenmektedir. Kervansaray çevresinde Eliktekke arasındaki kalkerler tamamen zoofendir. Grineoes ve echinid parçaları ve belemitesleri içerirler. Belemiteslerin bulunuşu bunların Mezozoik devre ait olduklarının kesin kanıtıdır.

Harita 1.1. Araştırma Sahası ve Yakın Çevresinin Jeoloji Haritası

 

Zile Ovası’ndaki Güvercinlik, Hüseyin Gazi, Akbaba, Çal tepeleri etrafı faylarla sınırlı birer hosttur ve bu tepeler Mesozoyik kalkerlerden oluşmuştur. Ayrıca Zile çukurunun kenarındaki konglomeraların çimentosunda orbitoides, marnlı kalkerlerin içerisinde inorceramus, belamitella bulunması Kretase’nin varlığını kesin olarak göstermektedir. Zile Ovası’nın güney ve güneydoğu batısında bulunan Fatih ve Süleymaniye köylerinden itibaren geniş bir sahada Üst Kratese konglomeraları bunlar üzerinde marn tabakası bulunur. Bunlardaki mikrofosiller de konglomeraların Üst Kretase’ye ait olduğunu göstermektedir.

Zile ovasında kalınlıkları yer yer değişen kumlu, milli, siltli yeni alüvyonlar geniş alanlar kaplar. Yaklaşık 35 km2 olan alüvyon saha Hotan çayı, Bağlıca deresi ve Derebaşı deresinin eseridir. Killi çakıl, kırmızı kil de alüvyonlar içerisinde bulunur. Söz konusu formasyonlar nedeniyle kurulan kum ocaklarında elde edilen kum ve çakıllar inşaat sektöründe değerlendirilmektedir.

Zile ovasında kalınlıkları yer yer değişen kumlu, milli, siltli yeni alüvyonlar geniş alanlar kaplar. Yaklaşık 35 km2 olan alüvyon saha Hotan çayı, Bağlıca deresi ve Derebaşı deresinin eseridir. Killi çakıl, kırmızı kil de alüvyonlar içerisinde bulunur. Söz konusu formasyonlar nedeniyle kurulan kum ocaklarında elde edilen kum ve çakıllar inşaat sektöründe değerlendirilmektedir.

ETİKETLER: , ,
Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Whatsapp
Yaşar Erkan İÇEN
Yaşar Erkan İÇEN
Merhaba 👋
Size nasıl yardımcı olabiliriz?